- Ebe: babaanne, nine
- Ebe kulağı: salyangoz
- Ecücük: azıcık
- Eccük: biraz
- Eke: tecrübeli
- Ehbab,Ahbab: Arkadaş,Tanıdık,Dost
- Ellik: eldiven
- Elleşmek: dolu çuvalı iki kişi birlikte kaldırmak
- Ella, ellam, ellame,elleham: herhalde,sanki (Bkz-3)
- El gapısı: kızın evlendikten sonra gideceği yer, koca evi
- Elevay:Yavaş iş yapan kimse(Bkz-2)
- Eme: hala, teyze, (babanin kiz kardesi)
- Emme:Ama
- Emmi: amca
- Emice,Amuca:Amca
- Endek-Döndek: Dönek, sözünde durmayan (Bkz-5)
- Enteri: kadın elbisesi
- Enük,Enik: kedi ya da köpek yavrusu
- Enek: bilye
- Engür: üzüm tanesi
- Ersün: hamur keseceği
- Erinmek:Üşenmek,Bir işi,şeyi yapmamak.
- Erişte: ev makarnası
- Esbap: çamaşır
- Essah: sahi
- Essahtan: gerçekten,sahiden (Bkz-4)
- Eşgi (salça): salça
- Eşelek: elma gibi meyvelerin yedikten sonra kalan kısmı
- Eşik: kapı girişi
- Evcüman: evine bağlı erkek
- Eyüğü: kaburga kemiği
- Eyüğüsü kalın:Anlayışsız insan,Kaburga kemiği kalın
- Ey mi:Emi
- Eze:Omuz (Bkz-1)
1-Bugün çok hastayım. Ezelerim bek agriyor...
-Anamgıı biyocuk doktora gtsene heri vasayit bulda
-Dün gettm de doktur perşembe gùğune randevu verdi heri bu dokturlar bi alem
2- Senin gelinde amma elevay. Hala iki odayi temizleyemedi heri.
3- Ellame, butun isleri sen yaptin.
4- gız essahtan beni seviyon mu? .
5- "Endek Döndek Olmak"
Verdiği sözde durmamayı adet bilmiş, Bir dediği bir dediğini tutmayan, Sahtekâr..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder